4 Mart 2014 Salı

istanbul travesti, alüminyum tabaklarlarla tanışması

Almanlar porselende yemeklerini pişiriyorken ve istanbul travesti de porseleni evleri ve hastaneleri sterilize etmek için kullanıyorken Fransa’da Napolyon Bonapart konuklarının yemeklerini dünyanın ilk alüminyum tabaklarında (o zamanlar alüminyum tabaklar altın olanlardan daha pahalıydı) servis ediyordu. Yeni madenden çıkarılmış bu metal yaklaşık yarım kilosu altı yüz dolardan satılıyordu ve 1820’lere kadar Avrupalı asilzadeler alüminyum tabaklarına kupalarına ve çatal bıçak takımlarına dikkati çekmek için altın ve gümüş sofra takımlarını çoktan ortalıktan toplayıp kaldırmaya başlamışlardı bile.

Ancak alüminyumun havası çabucak söndü. Söz konusu metali saldırgan bir biçimde maden ocağından çıkarmaya elektrik çıkarma teknikleri de eklenince 1890 yılında alüminyumun fiyatı birden yarım kilo başına 2.25 dolara düştü. Düşük fiyata rağmen Amerikalı istanbul travesti, daha alüminyumla pişirmenin avantajlarına dair keşfedecekleri çok şey vardı. Bir teknik atılım ve bir mağaza tanıtımı olmak üzere iki olay yakında bir değişime vesile olacaklardı.


23 Şubat 1886’da yeni fen bilimlerinden mezun olmuş yirmi iki yaşındaki mucit Charles Martin Hall Oberlin, Ohio’daki laboratuvarında alüminyumla deneyler yapmaktaydı. O gün de defterindeki notlara göre Hall yemek pişirme kabına çevrilebilecek ucuz alüminyum bileşimini ortaya koymak için başladığı işlemi başarıyla bitirmişti. Hall kendi şirketini kurdu ve ısıyı kayda değer şekilde eşit olarak dağıtan ve parlaklığını muhafaza eden hafif, dayanıklı ve temizlenmesi kolay pişirme kapları imal etmeye başladı. Dayanıklılıkları bir ticari marka ismini ortaya koydu ve işte karşınızda hiçbir zaman yıpranmaz, eskimez Wear-Ever.

Hall’un ürünleri korkunç bir muhalefetle karşılaştı. Amerikalı istanbul travesti, kendilerinin teneke ve demirden mutfak malzemelerini bırakmakta isteksizdi ve ülkenin büyük mağazaları da yararları gerçek olamayacak derecede fantastik görünen bu yeni üründen stoklarına almayı reddetti. Dönüm noktası 1903 yılının bahar ayıyla geliverdi. Bir müşterinin ikna etmesiyle, Philadelphia’daki meşhur Wanamaker’s Mağazası alüminyumun pişirme kabiliyetini sergileyen ilk halk tanıtımını düzenledi. Profesyonel bir aşçı kılını kıpırdatmadan bir elma marmelâdını pişirirken yüzlerce kadın bu sahneyi şaşkınlık içerisinde izledi. İzleyicilerin tavada hiçbir yapışma veya yanma belirtisi olmadığına dair emin olmaları için yakına gelmelerine izin verildi. Sonuç itibariyle de alüminyum kaplar için siparişler yağmaya başladı. Charles Hall’un 1914 yılındaki ölümüne kadar Wear-Ever ürünleri şirketi, yeni alüminyum pişirme malzemeleri endüstrisini doğurdu, Amerikan istanbul travesti mutfaklarını değişime uğrattı ve Hall’u da otuz milyon dolarlık bir kişisel servetle ödüllendirdi.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.